Gerek yazýlý, gerek görsel, gerekse sosyal medyada hemen hemen hergün tüp bebek tedavisiyle ilgili haberler yayýnlanýyor. Çocuk sahibi olmak isteyen milyonlarca çift bu haberleri; hayallerini gerçekleþtirecek ‘mucize’ gibi takip edip, deniyor. Ülkemizde tüp bebek uygulamalarýnýn öncülerinden olan Prof. Dr. Mustafa Bahçeci ailelerin mutlak ve mutlak bilmesi gereken detaylarý açýklayarak, þu uyarýda bulundu: “Tüp bebek tedavi yöntem ve uygulamalarý baþ döndürücü hýzla geliþiyor. IMSI, Embriyoscope, dondurma teknikleri bunlardan bazýlarý. Önemli olan yeni tekniklerin hangi çiftlere, ne zaman, nasýl uygulanacaðýdýr. Ailenin yenilikleri takip ederken tedavide güvenilir kurum, deneyimli ekip, merkeze ait ‘’eve canlý çocuk götürme’’ oranýna mutlaka dikkat etmesi gerekir.’’
Ülkemizde tüp bebek uygulamalarýnýn öncülerinden olan Prof. Dr. Mustafa Bahçeci dünyada ve toplumumuzda artan infertilite (kýsýrlýk) sorununa dikkat çekerek, aileleri tedavi için merkez seçiminde ve medyada yer alan haberler konusunda uyardý. Bahçeci, ‘Medyada yer alan haberlere infertilite sorunu yaþayan ailelerin yaklaþýmý bir nevi ‘mucize çözüm’ gibi oluyor. Ýyice araþtýrmadan bunlarý denemeye karar veriyorlar. Çoðu kez de sonuç baþarýsýzlýk oluyor. Þu bir gerçek; tüp bebek tedavi yöntem ve uygulamalarý baþ döndürücü hýzla geliþiyor. IMSI, Embriyoscope, dondurma teknikleri bunlardan bazýlarý. Burada önemli olan yeni tekniklerin hangi çiftlere, ne zaman, nasýl uygulanacaðýdýr. Ailenin yenilikleri takip ederken tedavide güvenilir kurum, deneyimli ekip, merkeze ait ‘’eve canlý çocuk götürme’’ oranýna mutlaka dikkat etmesi gerekir.’’
1.Çocuðu olmayan bir çift ne zaman doktora gitmelidir?
Kadýnýn yaþý burada çok önemlidir. 35’in altýnda, çiftin özgeçmiþleri ve aile öykülerinde bu konuyla ilgili risk yoksa korunmasýz-düzenli bir yýllýk cinsel iliþki sonrasý gebelik elde edilemiyorsa doktora baþvurulmalýdýr. Ayný koþullarda kadýn 35 yaþ üstünde ise 6 ay, 38’in üzerinde ve yumurtalýklarýný olumsuz etkileyebilecek kemoterapi veya yumurtalýkla ilgili bir ameliyat geçirmiþse, erkek de de sperm deðerlerini kötü yönde etkileyecek kemoterapi veya ameliyat öyküsü varsa çiftler derhal doktora gitmelidir.
2-Aþýlama denenmeden tüp bebeðe tedavisi doðru mudur?
Ýnfertilite (kýsýrlýk) nedenine baðlý olarak bazý hastalarda aþýlama öncesi yumurtlama uyarýsý veya aþýlama gibi üremeye yardýmcý yöntemler uygulanmalýdýr. Bu grup hastalarda ancak bu yöntemlerin baþarýsýzlýðý durumunda tüp bebek tedavisine geçilir. Ancak belirli bir grup hastada ise diðer yöntemlerin baþarý ihtimali ya hiç yoktur ya da çok düþüktür. Bu hasta gurubunda tüp bebek ilk seçenek olmalýdýr.
*Her iki tuba uterinasý ( tüpleri) týkalý olan kadýnlar,
*Azospermi olgularý (erkekte sperm olmamasý)
*Ýleri kadýn yaþý ( örn.: 38 yaþ üstü kadýnlar) doðrudan tüp bebek uygulanmasý gereken çiftlerdir.
3.Tüp bebek tedavisinde hangi sýrayla hangi testler yapýlýr?
Kýsýrlýk araþtýrmasý çiftlere eþ zamanlý olarak yapýlmalýdýr. Baþlangýç aþamasýnda yapýlan temel testler þunlardýr:
a. Erkeðe sperm testi,
b.Kadýnýn yumurtlamasýnýn araþtýrýlmasýna yönelik kan (hormon) testleri ,
c. Kadýnýn tüplerinin açýk ve rahim içerisinin normal olup olmadýðýnýn araþtýrýlmasýna yönelik testler. Bu amaçla en sýk ilaçlý rahim röntgen filmi ( Histero-salpinga-grafi, HSG) çekilmektedir.
4. Tüp bebekte baþarý oraný nedir?
Tüp bebekte baþarý oraný birden fazla ölçütle deðerlendirilmektedir.
1-Fertilizasyon ( Laboratuvarda Döllenme) Oraný: Bu oran iyi laboratuvarý olan merkezlerde %80’ in üzerinde olmalýdýr.
2-Biokimyasal Gebelik (Kanda gebelik testinin pozitif çýkmasý): Bu oran %50 civarýndadýr.
3-Ultrasonografi Ýle Görüntülenebilen Ve Takip Edilen Gebelik Oraný: Bu oran %40 civarýndadýr.
4-‘’Eve Canlý Çocuk Götürme’’ Oraný: Bu oran ise %30 civarýndadýr. Hastalarý ilgilendiren temel deðerin de sonuncusu olmasý gerekir.
Üç baþarýsýz deneme sonrasý aileler için gebelik elde etme oranýný maalesef çok arttýrmamaktadýr. Preimplantasyon genetik taný (embriyo transferi öncesi genetik araþtýrma), co-culture ( laboratuar ortamýnda suni ana rahimi oluþturulmasý) , sperm seçim yöntemlerinin deðiþtirilmesi gibi ek uygulamalar yapýlmaktadýr. Ancak bu yöntemlerin de baþarýyý anlamlý oranda artýrdýðýna dair yeterli kanýt henüz yoktur. Benim þahsi tecrübelerime göre bu hastalara blastosist transferi önerilmeli ve bu hastalarda eðer embriyolarý blastosiste gitmiyorsa transfer yapýlmamalýdýr. Böylece hastanýn, transfer sonrasý boþu boþuna büyük ümitlerle beklemesinin önüne geçilmiþ olur.
5.Blastosist transferi nedir? Hangi durumlarda bu yönteme baþvuruluyor?
Günler boyunca geliþip hücre sayýlarýný artýran embriyolar beþinci günden itibaren iki ayrý hücre tipine ayrýlarak aralarýnda bir sývý biriktirir. Bu embriyolara ‘Blastosist’ denir. Ne yazýk ki her embriyo bu aþamaya kadar geliþimini devam ettiremez, daha erken bir dönemde geliþimini durdurur. Sadece o embriyoyu oluþturan sperm ve yumurta kaliteleri fazla düþük deðilse embriyo geliþimine devam eder, aksi halde vücut savunma mekanizmasýnýn bir sonucu olarak düþük kaliteli hücrelerin birleþmesiyle oluþan embriyolarýn geliþimlerini daha erken bir dönemde durdurur. Yapýlan çalýþmalar, blastosist evresine ulaþmýþ embriyolarýn dahi bir bölümünün gebelik oluþumuna ya da gebeliðin devamýna izin vermeyecek kadar düþük kaliteli hücreler içerdiðini göstermiþtir. Ancak bu oran erken dönemde geliþimini durduranlara oranla çok daha düþüktür. Sonuç olarak; hastaya blastosist transfer etmek gebelik þansýný artýrmak anlamýna gelir. Hastaya ne kadar az embriyo transfer edilirse blastosist transfer ederek gebelik þansý o kadar artýrýlmýþ olur. Bu nedenle, transfer sayýsýnýn kýsýtlandýðý durumlarda blastosist transferi uygulamasý baþarýyý artýrýcý bir etki yapar. Örnek olarak ülkemizde iki yýl önce uygulamaya giren yönetmelik transfer edilen embriyo sayýsýna kýsýtlama getirmiþtir. Bu uygulama sonucu tüp bebek sonucu oluþan çoðul gebelikler ki bunlar çok riskli gebelikler idi, anlamlý olarak azalmýþtýr. Bu yeni durum bizim merkezlerimiz de dahil olmak üzere bazý kliniklerin daha fazla blastosist transferine yönelmelerine neden olmuþtur. Bizim merkezlerimizde artýk tüm transferlerin yaklaþýk yarýsýna yakýný beþinci günde yapýlmaktadýr. Hastadan yeterli miktarda ve kalitede blastosist elde edilmesi durumunda, tedavilerin baþarýsýz kalma nedeni olarak embriyo dýþý nedenlere yönelmek faydalý olacaktýr. Neden tüm embriyolar blastosist aþamasýna kadar bekletilip ondan sonra transfer edilmiyor? Bu sorunun yanýtýnda da blastosist transferlerinin dezavantajlarýndan söz etmemiz gerekir. Bugün tüp bebek uygulama teknolojileri ne kadar geliþirse geliþsin unutmamalýyýz ki insan vücudunun sofistike ve mükemmel mekanizmasýný bire bir taklit edebildiðimizi söylemek çok güçtür. Zira insan vücudu ve biyolojisiyle ilgili bilgimiz ne kadar artarsa, bilmediklerimizin ve yeni sorularýn farkýna varmaya devam ediyoruz. Sonuç olarak embriyolarý laboratuar þartlarýnda uzun süre bekleterek blastosist evresine ulaþmalarýný beklerken onlarý daha erken bir dönemde vücudun doðal ortamýna býrakarak orada geliþmelerini saðlamalarýna göre ne kadar ödün verdiðimizi bilmiyoruz. Özetle kendimize su soruyu soruyoruz: bu embriyo blastosist oluþturmadý, acaba ben bu embriyoyu geliþiminin daha erken bir döneminde rahme vermiþ olsaydým acaba orada blastosiste ulaþacak mýydý? Ýþte blastosist transferinin riski budur, bu nedenle her vakada uygulanmaz. Elimizde bu riski karþýlayacak sayýda embriyo olmasý ya da dediðim gibi, ne olursa olsun embriyolarýn uzun dönem geliþimlerini izlememizi gerektirecek gerçek sebepler olmasý lazýmdýr.
6.Sperm seçiminde yenilikler nelerdir?
Günümüzde sperm kalitesi dendiðinde artýk eskiden olduðu gibi sperm sayýsý, hareketliliði, þekli gibi parametreleri düþünmüyoruz. Biliyoruz ki, spermin gerçek kalitesi yukarýdaki soruda da anlattýðým gibi onun kalýtsal yapýsý ve bu yapýnýn çevresel faktörlerden ne kadar etkilendiðidir. Çünkü embriyo geliþimine spermin asil katkýsý bunlardýr. Geleneksel sperm tetkik parametreleri ile bahsettiðim kalýtsal özelliklerin durumu arasýnda direk bir iliþki gösterilmemiþtir. Artýk sperm analizi yaparken embriyo geliþimine etki edecek gerçek kalitelerinin durumunu anlamaya çalýþýyoruz. Önemli olan kalýtsal özellikleri en az hasar görmüþ, mümkünse hiç görmemiþ spermleri seçebilmek ve yumurta hücresi ile bunlarýn birleþmesini saðlayabilmektir. Sperm hücresinin yüksek büyütmede seçilmesi (IMSI), bazý moleküllere bas kýsmýnýn baðlanmasý ya da baðlanmamasý yoluyla seçimleri (PICSI ya da MACS benzeri yöntemler) bu amaçla kullanýma girmiþtir. Ne yazýk ki, bu seçim yöntemlerinin geçerliliði tam anlamýyla ve en doðru bilimsel yöntemlerle henüz kanýtlanmamýþtýr. Bunun için daha zamana ihtiyaç duyulmaktadýr. Gene de bizim laboratuarlarýmýz da dahil olmak üzere bu tip yenilikleri kullanýp hastalarýn gebe kalma olasýlýklarýný artýrmaya çalýþan çok sayýda merkez bulunmaktadýr.
7-Genetik incelemelere ne zaman ihtiyaç duyulur?
Genetik incelemelere kesin ihtiyaç duyulan durumlardan ilki; ailede kalýtsal yolla geçen, doðacak bebeðe intikal edebilecek ve sorumlu kromozom ya da gen bölgesinin bilindiði durumlardýr. Bu bölge ya da kromozomlar embriyolar üzerinde incelenip hastalýksýz embriyolar transfer edilebilir. Bir diðer durum tekrarlayan gebelik kayýplarý, yani ard arda düþük yapma ya da tam tersi tekrarlayan baþarýsýzlýklardýr. Her iki durumda da bazen embriyolarýn genetik olarak problemli olmalarý sorunun kaynaðý olabilir. Dolayýsýyla çiftlere tüp bebek tedavisine baþlamadan önce detaylý olarak tetkik yapýlmalý ve embriyolarýn genetik problemi dýþýnda ayný soruna neden olabilecek diðer nedenler ayýklanmalýdýr. Bundan birkaç yýl önce bayanýn ileri yaþý, ileri sperm problemleri (çok kýsýtlý sayýda sperm bulunmasý ya da hiç olmamasý) gibi durumlarda da embriyo üzerinde genetik incelemelere ihtiyaç duyulur denirdi. Günümüzde bu bakýþ acýsý biraz daha gevþemiþ gibi duruyor.
8.Tüp bebek tedavi yöntemlerindeki yenilikler nelerdir?
Tüp bebek tedavi yöntemleri ve uygulamalarý baþ döndürücü bir hýzla geliþiyor. En güncel tekniklerden biri embriyolarýn dinamik takibidir. (Embriyoscope) Bu tekniði Türkiye’ye ilk defa bizim ekibimiz getirdi ve en çok da bizim laboratuarlarýmýzda uygulanýyor. Artýk embriyolar takipleri süresince çok kýsýtlý bir zaman dilimindeki görüntüleri ile deðil, her 15-20 dakikada bir yedi bölgeden alýnan görüntülerinin birleþmeleri ile oluþan videolar ile inceleniyor, kaliteleri bu verilere göre saptanýyor. Bu demektir ki artýk embriyolarýn geliþimleri hakkýnda çok daha fazla elimizde bilgi birikiyor. Tüp bebek uygulamalarýnýn baþladýðý yýllardan bu yana ilk kez embriyo geliþimi hakkýnda bu kadar fazla veri toplayabildik ve elimizdeki bu bilgiler çok deðerli. Þu anda Türkiye’den bizim dahil olduðumuz uluslararasý bir bilim grubu bu veriler üzerinde çalýþmalarýna devam ediyor. Yeniliklerle baþarý þansý ne kadar artýyor? Bu sorunun cevabý için biraz daha beklememiz gerekiyor. Ancak embriyo secimi için sunulan dinamik izleme tekniði gerçekten baþarý sansýný artýrýyor. Ancak burada dikkatli olunmasý gereken nokta; birkaç farklý þekilde dinamik embriyo takibi yapýlabiliyor ve bunlarýn hepsi ayný sonucu vermiyor. Bizim kullandýðýmýz sistem þu anda dünyada bulunan en sofistike dinamik takip sistemidir. Biz ve bizim kullandýðýmýz sistemi kullanan diðer merkezler (þu anda dünyada 100 dolayýnda var) baþarý oranlarýnýn arttýðýný gösterdiler. Umudum, bu sistemin diðerleri ile bilimsel karsýlaþtýrmasýný yapan bilimsel çalýþmalarýn bir an önce yayýnlanmasý ve farkýn kanýtlanmasýdýr.
9.Dondurma tekniðinde son aþama nedir?
Günümüzde iki farklý dondurma tekniði var; yavaþ ve hýzlý. Beþ yýl öncesine kadar yavaþ dondurma daha çok uygulanýrken günümüzde hýzlý dondurma tekniði tercih ediliyor. Çünkü bu teknikle embriyolarýn tamamýnýn, yani tüm hücrelerinin hiç hasarsýz canlýklarýný devam ettirmeleri ihtimali daha yüksek. Bu da doðal olarak baþarý oranlarýna yansýyor. Burada dikkatinizi çekmek isteyeceðim nokta; bize baþvuran çiftlerimizden aldýðýmýz izlenim dondurma-çözdürme iþlemlerine biraz çekingen yaklaþtýklarýdýr. Oysa tüp bebeðin geleceði dondurma-çözdürme iþlemlerinde. Çünkü; artýk uluslararasý anlamda baþarý bir çifte uygulanan birkaç tedavi sonrasý elde edilen gebelik oraný olarak ölçülüyor. Doðal olarak bu birkaç tedavinin içinde dondurma-çözdürme sikluslarýnýn olmasý istenen bir durum, zira her tedavide kadýna yeni baþtan hormon vererek yumurtalýklarý uyarmak yerine bir seferinde elde edilen birkaç kaliteli embriyonun saklanarak sonraki uygulamalarda bunlarýn çözdürülerek transferi daha çok istenen bir durum. Üstelik dondurma-çözdürme tedavilerinin bir avantajý daha var; bazen yumurtalýklarýn uyarýldýðý tedavilerde kullanýlan ilaçlar yumurtalarý büyütürken rahim dokusunun embriyoyu kabul etme mekanizmasýna zarar verebiliyor. Oysa dondurma-çözdürme tedavilerinde rahim dokusu diðer duruma göre çok daha doðal bir halinde ve embriyoyu kabul etme mekanizmasý zarar görmemiþ. Bugün dünyada birçok merkez (bizim merkezlerimiz de dahil) rahimim bu durumunu transfer öncesinde deðerlendirip, çiftin gebelik þansýný artýrabilmek adýna, elde ettiðimiz tüm embriyolarý donduruyor ve bir sonraki ay rahimim doðal haline kavuþtuðunda çözdürüp transfer ediyoruz. Bu uygulamanýn geçerliliði ve çifte faydasý artýk bilimsel yayýnlarla ispat edilmiþtir. Kýsaca özetlemem gerekirse, dondurma-çözdürme teknikleri merkezlerin toplam baþarýlarýnda önemli bir yer tutar. Hastalar bu parametreyi çok iyi incelemelidir diyorum.
10.Tüp bebek denemesi kaç kez tekrarlanmalýdýr?
Bu soruyu þöyle yanýtlayacaðým; ortalama üç! Ama bunu da açýklamam gerekir. Ýstatistiksel olarak tüp bebek tedavisine baþvuran çiftlerin %95’i üç kez tekrarlamalýdýr. Geri kalan %5’i içinse bir sýnýr yoktur. Bize baþvuran bir hasta gebe kaldýðýnda önceden dýþarýda on altý deneme yapmýþtý. Bu çift yüzde beþ’lik dilimde idi. Ama bilimsel yayýnlar göstermektedir ki, tüp bebek tedavisine giren çiftlerin yüzde doksan beþi ilk üç denemeden sonra gebelik þanslarýný anlamlý olarak artýramamaktadýr.