Depresyon kavramýnýn yetiþkinlerin dünyasýna ait bir tanýmlama olduðu düþünülür çoðu zaman. Oysa moral bozukluðu, karamsarlýk, hüzünlü hissetme hali ile genel bir isteksizlik ve yaþama karþý ilgi kaybý olarak da tanýmlanan depresyona farklý gösteriþ biçimleriyle çocuklarda da rastlanýyor. Temelinde güven eksikliði ve duygusal ihtiyaçlara cevap bulamamanýn yattýðý konuyla ilgili Acýbadem Kadýköy Hastanesi Pedagoji Uzmaný Ayþegül Salgýndan bilgiler aldýk.
Yetiþkinlerde olduðu gibi çocuklarda da depresyon, sýk görülen psikiyatrik bir bozukluk olarak karþýmýza çýkýyor. Hatta çocuklarýn yaný sýra bebeklerin de depresyon yaþadýðý artýk kabul ediliyor.
Bebeðin herhangi bir yapýsal probleminin olmamasýna raðmen sosyal, zihinsel ve fiziksel geliþiminde bazý gecikmelerin yaþanmasý çoðu zaman depresyon belirtisi olabiliyor. Bebek zamanýnda emeklemiyor, gülümsemiyor ve yeterli kilo almýyorsa depresyon açýsýndan da deðerlendirilmesi gerekiyor. Bebeklik depresyonu ilk aylardan itibaren baþlayabiliyor. Deðerlendirme sýrasýnda annenin ruhsal durumunun ve annelik iþlevlerinin gözden geçirilmesi önem taþýyor. Çünkü annenin duygusal anlamda bebeðinin gereksinimlerine yanýt verememesi bebekte bir depresyona yol açabiliyor. Bu durumda öncelikle anneye depresyon tedavisi uygulanmasý öneriliyor.
Doðum sonrasý depresyon, annenin annelik iþlevlerinde yetersiz kalmasýna neden olabiliyor. Ýlk bebeklik dönemlerinde depresyonda olan anne, bebeðinin aðlamalarýný doðru þekilde anlamlandýramayabiliyor. Bu durum da bebeðin daha çok aðlamasýna yol açarak, anneyi giderek daha çaresiz ve yetersiz hissettirerek depresyonunu artýrabiliyor. Anne, bebeðini emzirirken, beslerken ya da uyuturken zorlanabiliyor. Bebek beslenmeyi ve uyumayý reddedebiliyor. Yetersiz kilo alýmý ve uykusuz geceler annenin durumunu daha da zorlaþtýrýyor. Anneyle bebek arasýnda güvenli bir baðlanma oluþamýyor. Bebek donuk, ilgisiz görünebiliyor. Bebeklikteki pek çok cilt sorunu (egzama) aslýnda bebeðin duygusal durumu ve depresyonu ile iliþkili olabiliyor.
Depresyon, pasif ve uyumsuz bir çocuk yaratabiliyor
Bu durumda bebeklikten çocukluða geçen çocuk, anneden ayrýlma, baðýmsýzlaþma, baþkalarýyla sosyal iliþkiler kurabilme becerilerini geliþtiremiyor. Yemeðini kendi baþýna yiyebilme, kendi yataðýnda kendi baþýna uyuyabilme, tuvalet eðitimi becerilerini zamanýnda kazanamýyor. Kendine güvensiz, pasif ve uyumsuz bir çocuk olabiliyor. Zaman zaman çocuk bu kaygýsýný karýn aðrýlarý ya da mide bulantýlarý ile de ifade edebiliyor. Tuvalet eðitimini kazandýktan sonra geri dönüþler yaþanabiliyor. Tuvalet kaçýrma sorunlarý oluþabiliyor.
Okuldaki baþarýsýzlýðýn en önemli nedenlerinden biri, depresyon
Okula baþlama zamanýnda anneden ayrýlmak zorlaþabiliyor. Bu sorunlar ilkokul döneminde uyum sorunlarý, arkadaþlýk iliþkilerinde sýkýntýlar, akademik sorunlar ya da öðrenme problemlerine dönüþebiliyor. Dikkat ve hareketlilik problemleri görülebiliyor. Okul baþarýsýzlýklarýnýn önemli bir bölümünün nedeni çocukluk depresyonu. Depresyonu tedavi etmeden, yalnýzca dikkat sorunlarý ile ilgilenmek veya hareketliliði azaltmaya çalýþmak altta yatan depresyonun þiddetinin giderek artmasýna neden olabiliyor. Depresyondaki çocuk kendini olumsuz ifadelerle tanýmlayabiliyor. Ben kötüyüm., Kimse beni sevmiyor. gibi. Bu çocuklarda genellikle Bilmiyorum,Sýkýldým ifadeleri ile sýk karþýlaþýlýyor.Depresif çocuk, aþýrý hýrçýn ve hareketli olarak da karþýmýza çýkabiliyor. Konsantrasyon bozukluðu da bu çocuklarda sýklýkla görülüyor.
Depresyonun erken dönemde tedavi edilmesi gerekiyor
Çocuðun depresyonu bazen bebeklikte baþlýyor ve annenin depresyonu ile yakýndan ilgili olarak oluþuyor. Tedavi edilmediðinde hem çocuðun geliþimini bozuyor hem de farklý yaþ dönemlerinde farklý belirtilerle kendini göstermeye devam ediyor. Bazen de çocuk yaþadýðý bir deneyim, travma veya kayýp nedeniyle depresyona girebiliyor. Ebeveynlerinden ayrý kalmak, kardeþ doðumu, okul deðiþikliði, deprem, hastalýk gibi etkenler de çocuðun depresyona girmesine neden olabiliyor. Yaþanan bir kaybýn yasý tutulamadýðýnda da çocukta depresif ruh hali oluþabiliyor.
Tedaviyi ebeveynlerle iþbirliði içinde yürütmek çok önemli. Ebeveynlerden biri veya her ikisi birden depresif olabiliyor. Aile iliþkilerinde zorluklar yaþanýyorsa çocuk bu durumdan etkileniyor. Ýlaç kullanýmý gerekli olduðunda tedavinin bir çocuk psikiyatristi ile yürütülmesi gerekiyor. Ayrýca sorunun anlaþýlmasýna ve çözümüne yönelik psikoterapi tek baþýna ya da ilaç tedavisi ile birlikte çocuða verilebiliyor